IŞİD HORASAN OPERASYONLARI, PAKİSTAN İSTİHBARİ İŞ BİRLİĞİ VE TERÖRLE MÜCADELE HUKUKU BAĞLAMINDA BAZI ŞERHLER

Milli İstihbarat Teşkilatı’nın Pakistan İstihbarat Örgütü (ISI) ile iş birliği yaparak IŞİD Horasan Vilayeti’nin Türkiye sorumlusu olduğu iddia edilen Ebu Yasir el Türki kod isimli Bayburt nüfusuna kayıtlı Özgür Altun’u yakaladığı duyuruldu. Özgür Altun’un Avrupa ve Orta Asya’dan IŞİD Horasan’a katılımlarda Afganistan-Pakistan geçişlerinde bağlantı noktası olduğu, IŞİD Horasan’ın medya ve lojistik alanında faaliyet yürüten “en üst düzey Türk DAEŞ yöneticisi” olduğu iddia ediliyor. Bu operasyon ile Voice of Khurasan gibi IŞİD Horasan medyası ile Orta Asya/Avrupa kökenli militanların örgüt bölgelerine geçişlerinde yer alan önemli bir ”düğümün kesildiği” de söylenebilir.

insan yüzü, adam, insan, insan sakalı, metin içeren bir resim Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.

Özgür Altun, 05.11.2019 tarihli ve 30939 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Ödül Yönetmeliği kapsamında TURUNCU renk kategorisinde aranan örgüt mensupları arasında 8.000.000 (sekizmilyon) TL’ye kadar ödülle aranıyor. Bayburt nüfusuna kayıtlı Özgür Altun esasında 10 yılı aşkın süredir Türk istihbaratının ve savcılıkların takibinde olan da bir figür. Örnek olsun, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu’nun 2014/57689 nolu soruşturmasında da şüpheli olarak bulunan Özgür Altun’un çatışma bölgelerinde bulunan şahıslarla görüştüğü, Türkiye’den ve yurt dışından çatışma bölgelerine gidecekleri değerlendirilen şahısları havalimanı, otogar gibi yerlerde karşıladığı, çatışma bölgelerine giyim eşyası, kurşun geçirmez yelek, mont, balistik çanta gönderdiği belirtiliyor. Ve 11 yıl önce dosyaya giren tape kayıtları dikkate alındığında Altun’un IŞİD silahlı terör örgütünün diğer üyeleri ile irtibatlı olduğu ve örgüt adına birtakım lojistik malzemeler temin ederek örgüte destek sağladığı vurgulanıyor. (Bknz: İstanbul CBS, 2015/4008 nolu iddianame)

kişi, şahıs, giyim, adam, insan, ayakta durma içeren bir resim Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.

MİT-Pakistan İstihbaratı işbirliği ile yakalanan Özgür Altun.

Özgür Altun operasyonu, esasında MİT-Pakistan İstihbaratı iş birliği ile gündeme gelen bir sınır ötesi IŞİD Horasan operasyonu olmasının ötesinde, son dönemdeki IŞİD Horasan mutasyonuna da işaret ediyor. Çünkü, son dönemde IŞİD Horasan kurumsallaşması ve hareketliliği çok farklı bir dönüşüme uğramış durumda.

Yine Özgür Altun operasyonuna benzer şekilde, 19/05/2025 tarihinde Azerbeycan Devlet Güvenlik Servisi (Dövlət Təhlükəsizliyi Xidməti-DTX), V.N, C.G, T.Y ve D.H ismindeki Azerbeycan vatandaşlarını idari ve istihbari işbirliğiyle ülkesine getirdiğini duyurdu. Pakistan’ın Afganistan sınırındaki dağlık bölgelerinde örgütsel faaliyette bulunan 4 Azerbeycan vatandaşının Pakistan’tan Azerbeycan’a istihbari iş birliği ile getirildiği ve IŞİD Horasan’a katıldıkları belirtildi. (https://www.dtx.gov.az/az/news/1846.html)

Yakalanan Azerbeycan vatandaşlarının ifadelerinden de izini sürebileceğimiz gibi, Telegram kanallarıyla IŞİD videolarını takip etme, çevrimiçi ve çay ocağı(çayxana) radikalleşmesi, hicret motivasyonuyla örgüte katılım süreçleri, devlet ve şeriat uygulayıcısı olarak IŞİD’i arzulama, maddi yetersizlik(ör: yol parasına dahi sahip olamama), örgütsel eğitim alma gibi cihada katılımda itme, çekme motivasyonları ile süreçleri berrak bir şekilde görülebilmektedir. IŞİD’in Suriye ve Irak gibi bölgelerdeki cihada katılım süreçlere koşut içerikte cihat hikayeleri 2025 yılında dahi izlenmektedir.

Resim

ISKP operasyonu kapsamında yakalanan bir Azerbeycan vatandaşı- DTX videosundan.

Özgür Altun ve Azerbeycan operasyonu, son dönemdeki IŞİD hareketliliği ve IŞİD Horasan yapılanmaları ile alakalı muazzam bir örneklik teşkil etmektedir. Lakin, bu durumu özellikle de IŞİD Horasan’ın sıkışması ve uluslararası stratejik kullanımı bağlamında da okumak mümkündür.

A.PAKİSTAN BAĞLAMINDA IŞİD HORASAN OPERASYONLARI ve İADALERİN TERÖRLE MÜCADELE BAĞLAMINDA ANLAMI

Son dönemdeki uluslararası IŞİD Horasan(ISKP) operasyonlarının Pakistan tarafından ISKP ağının stratejik kullanımı olarak da okunması gerekir. Afganistan’daki rejimin devrilmesinden sonra Belucistan bölgesindeki ISKP kamplarına doğru kayan birçok ISKP militanı olduğu bilinmektedir. Tam da bu noktada Belucistan Kurtuluş Ordusu(BLA) örgütü ile ISKP çatışması bağlamında, ISKP’ın Belucistan’daki kampları sorunu da Pakistan’ın terörle mücadele politikasındaki stratejileri izlemek açısından anlamlıdır. Yine Afganistan İstihbaratı’nın ISKP’A yaptığı operasyonlar ve örgütün bölgesel açıdan farklı bir duruma girmesi de ISKP hareketliliğini Pakistan açısından farklılaştırmıştır. Çok kısa bir süre önce Beluç ayrılıkçıların IŞİD Horasan’a yönelik saldırılarında birçok Türk, Tacik ve Özbek kökenli militanın da öldürüldüğü biliniyor. ISKP’ın küresel operasyonlarının yönetim merkezinin Afganistan mı Pakistan mı olduğu tartışması bağlamında , işte böyle tarihsel vasatta, Azerbeycan’a ve Türkiye’de deport edilen bu ‘Işid Horasan militanları’ ilginç bir yerde durmaktadır. Pakistan’ın ISKP ile mücadele bağlamında uluslararası istihbari kazanımlar elde ettiği ve ISKP operasyonlarında kritik rol oynadığı görülmektedir.

gökyüzü, dış mekan, doğa, dağ sırası içeren bir resim Yapay zeka tarafından oluşturulan içerik yanlış olabilir.

Pakistan’ın Belucistan eyaletinde bulunan Mastung bölgesi

Örneğin, ABD’nin Afganistan’dan çekildiği dönemde Kabil Havalimanı’na düzenlenen bombalı saldırıda ve Moskova’da Crocus City Hall adlı konser salonuna 22 Mart 2024’te düzenlenen saldırıda da rol oynadığı iddia edilen IŞİD Horasan üst düzey yöneticisi Muhammed Şerifullah’ın CIA ile Pakistan istihbaratının ortak düzenlediği operasyonda yine Afganistan-Pakistan sınırında yakalandığı, ABD’ye teslim edildiği ve ABD’de yargılandığını da hatırlayalım.

Son günlerdeki uluslararası ISKP operasyonları, Azerbeycan’a ve Türkiye’ye iade edilen ISKP militanları da bu bağlamda okunabilir. Pakistan, hem IŞİD Horasan’ın kendi ülkesinde yerleşmesine izin vermediğine dair terörle mücadele retoriğini besleyen bir strateji izlemekte hem de Amerika, Azerbeycan, İran ve Türkiye ile yapılan ‘iade operasyonları’ ile IŞİD Horasan yapılanmasının mutasyonunu kırmaktadır.

B.TÜRKİYE’DEKİ IŞİD HORASAN(ISKP) DOSYALARININ DURUMU NEDİR?

Türkiye’den IŞİD Horasan’a katılımlarla alakalı birçok istihbarat raporu ve TCK md 314 bağlamında gündeme gelen silahlı terör örgütü üyeliği suçundan dolayı ağır ceza mahkemelerinde derdest ceza davası bulunuyor.

Son yıllarda ISKP hareketliliği, Orta Asya radikalleşmesinin Türkiye üzerindeki güvenlik risklerini nasıl arttırdığını da bize göstermiştir. Ancak bu yeni bir fenomen olmayıp, uzun yıllardır biriken bir örgütsel radikalleşmesinin ve mutasyonun dışavurumu niteliğindedir. 2015-2017 döneminde biriken Orta Asya kökenli YTS figürlerinin hâlâ Türkiye’deki DAEŞ hücreleri, gruplaşmaları üzerinde etkisi bulunmaktadır denebilir. 2017-2024 döneminde örgüt ile ilişkili birçok yabancının Tacikistan, Özbekistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan uyruklu eski klasik dernek gibi yapılanmalarından farklı örgütlenmeye, hücre tipi örgütlenmeye daha bir kaydığını da tarihsel izlekte görebiliyoruz. Bu bağlamda 28 Ocak 2024’te Santa Maria Kilisesi’ne yapılan saldırı da son dönemdeki en çarpıcı ISKP mutasyonlarının dışavurumlarından biridir.

Son yıllarda Türkiye’de birçok ISKP operasyonu ve yargılaması yapılmıştır. Örnek olsun, İstanbul’da Özbek, Kırgız ve Kafkas kökenlilerden oluşan IŞİD Horasan Vilayetinin (ISKP) unsurları bulunduğu ve birçoğunun ülkemizde eylem yapma isteği ve potansiyelinin bulunduğu, bu konuda gelecek talimatları beklediklerini, Afganistan’daki örgüt unsurları ile yakın temasları sürdürdükleri, Türkiye üzerinden Afganistan’a eleman gönderme konusunda planlamaları olduğu ve sonrasında Afganistan’a geçerek IŞİD Horasan Vilayeti (ISKP) saflarına katılmayı planladıkları değerlendirildiği şeklinde bir çok istihbarat raporu düzenlenmiştir.

Yine örnek olsun Şubat 2025 döneminde Yalova’da üç Türk vatandaşının Pakistan’a gitmesinden sonra Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı ‘ISKP terör örgütüne katılmak ve eğitim almak üzere Pakistan ülkesine gittikleri, ülkemize döndüklerinde eylem yapma potansiyelleri olabileceği’ değerlendirmelerinde bulundu.

Yine ISKP operasyonlarında şüpheli olarak ifade veren şahısların dijitallerinde örgüte müzahir Telegram kanallarının takip edildiği, Türkiye, Azerbeycan, Özbekistan, Tacikistan kökenli birçok şahsın Işid Horasan’a katılım konusunda hareketlilik içinde olduğu raporlandı.

Türkiye’de ISKP bağlamında yargılanan birçok kişi bulunmaktadır. Örneğin, istihbarat raporlarında ve ağır ceza mahkemelerindeki yargılamalarda ISKP Dış Operasyonlar birimi sorumlularından tutun Türkiye’den Pakistan ve Afganistan’a IŞİD Horasan’a katılmak maksadıyla giden kişilere, Tacik organizatörlerden sahte pasaportla sınır aşan yolculuklar yapan IŞİD Horasan militanlarının hikayelerine kadar bolca malzeme bulunmaktadır.

Yine örnek olsun her ne kadar IŞİD Horasan Vilayeti (ISKP) ve IŞİD Mâverâünnehir/Transoxiana yapısının Türkiye sorumlusu olarak yakalansa da Abdulmusair Gulboev, İstanbul 28.Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanması sonucu silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan dolayı teşdiden ve netice olarak 10 yıl hapis cezasına çarptırılmıştır.

Özgür Altun operasyonunda olduğu gibi, 2017-2018 yıllarında IŞİD üyeliği suçlamasıyla tutuklanan ve tahliye olduktan sonra Afganistan/Pakistan bölgelerindeki örgüt kamplarına geçiş yapan, Avrupa ve Orta Asya kökenli örgüt üyelerinin Horasan hicretine eklemlenen birçok figür bulunmaktadır.

C.IŞİD HORASAN(ISKP) ÜYELİĞİNDEN DOLAYI GÜNDEME GELEN YARGILAMALARA DAİR

Genel olarak Türkiye’de DAEŞ yargılamalarını spesifik bir kategorizasyona tabi tutmak gerekmektedir. Örneğin Niğde Ulukışla Saldırısı(2014) ile Reina Saldırısı(2017) arasında toplaşan büyük ölçekli saldırı dosyaları ve DAEŞ’in Suriye ve Irak gibi çatışma bölgelerinde güçlenişine koşut vasatta Türkiye’deki tekfirci-selefî gruplara dair eleman temini ve örgüte ‘bağlantı noktası’ olma iddiaları üzerinden giden dosyalar gibi DAEŞ dosyalarını belli bir içerikte ele alırsak, özellikle 2017/2019, 2019/2021, 2021 ve sonrası şeklinde çeşitlenen, kırılmalar yaşayan bir yargılama süreci var. IŞİD Horasan yargılamaları da bu bağlamda, mutasyona uğrayan örgütün yapısallığına koşut olarak renklenmektedir. Özellikle örgütün yükselişi, Suriye ve Irak’taki toprak varlığını kaybetmesi, örgüt militanlarının kaybı ve militan eş, çocuklarının Hol ile Roj ve sair spesifik kamplara transferleri sonrası Türkiye’de de bu tarihsel süreci takip edecek içerikte TCK md 314/2 üzerinden açılan silahlı terör örgütü üyeliği dosyalarına şahit olduk. ISKP üyeliği üzerinden giden yargılamalar da bu tarihsel süreçte dönüşüm yaşamaktadır.

Bu yapılanmaya koşut olarak esasında Türkiye’de hem ‘’Vilayet’’ hem de IŞİD Horasan(ISKP) unsurları bağlantısı bağlamında örgütsel faaliyetler sürdürülmüştür. IŞİD Hora

san Türkiye yapılanması bağlamında da 2022-2023 yıllarında muazzam bir kırılma noktası yaşanmıştır. Örneğin ISKP sorumlularından üst düzey sorumlu İstanbul’da tutuklanmıştır (Şubat 2023). Ve 2015-2017 döneminden beri soruşturulan, yargılanan veya ülkeye yeni girip gelişmeye başlayan DAEŞ hücrelerine entegre olan birçok figür, 2022-2023 döneminde ciddi operasyonlara maruz kalmıştır.

Bilindiği gibi tarihi Horasan coğrafyası üzerinden hilafet çağrısı yapan ve de birçok grupla Afganistan ve Pakistan’da savaşan ISKP, son dönemde ciddi bir güç kazanmıştır. MİT’in istihbari çalışmaları ile Tacik, Özbek, Azeri, Kırgız, Rus şüphelilerin Afganistan bağlamında Türkiye’yi bir ‘geçiş güzergahı’, toplanma noktası edindiği iddiaları gündeme gelmiştir. Türkiye’de 2014 yılından beri izi sürülen ve DAEŞ ile ilişkilendirilen Tacik, Özbek, Kazak, Azeri, Kırgız, Rus tekfirci-selefi figürler, son dönemde ISKP adı altında da soruşturulmaktadır. Dönem dönem selefi-tekfirci gruplara IŞİD Horasan yapılanması ile bağlantıları olsun olmasın, ayrım gözetmeksizin IŞİD Horasan başlığı altında davalar da açılabilmektedir. IŞİD Horasan atıflarıyla ve G-87 gibi tahdit kodları ile birçok yabancı kodlanmaktadır. Bu bağlamda terörle mücadele retoriğinin araçsallaştırılması sorunları da izlenebilmektedir.

Bu davalar, TCK md 314 atfıyla açılmakta, CMK md 223 bağlamında beraat gündeme gelmezse, IŞİD Horasan üyeleri, 6 yıl 3 ay, 7 yıl 6 ay gibi çeşitli hapis cezalarına çarptırılabilmektedir. Teşdiden 10 yıl ve üstü hapis cezası alan örgüt üyeleri olduğu gibi etkin pişmanlık hükümlerinden yararlanarak 3 yıl 1 ay 15 gün, 4 yıl 2 ay gibi çeşitli hapis cezaları alan figürler de bulunmaktadır.

Pakistan İstihbaratı atıflı Özgür Altun ve Azerbeycan IŞİD Horasan(ISKP) operasyonlarında da görüldüğü gibi bu bağlamda artık, ISKP üyeliği, eleman temini, propagandası gibi renklendirilmiş terör suçlarıyla bolca karşılaşmaktayız. Ve bu manzara, IŞİD Horasan (ISKP) ile istihbari ve operasyonel işbirliği bağlamında uluslararası terörle mücadele retoriğini de beslemekte olup ve IŞİD Horasan yapılanmasının mutasyonu da bizlere göstermektedir.

Terörsüz Orta Doğu ve Orta Asya umuduyla.

Av.Onur Güler, 01.06.2025- Bursa/Türkiye.

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir